"Mona Lisa Smile" Film İncelemesi
Yönetmen Hakkında
Genel Bilgiler
Filmin yönetmeni Michael Cormac Newell, filmi 2003 yılında Amerika’da
çekmiştir. Eğitimine St. Albans’da başlamış daha sonra Magdalene’de devam
etmiştir. Üniversiteyi ise Cambridge
Üniversitesine okumuştur. Üniversitenin ilk yıllarında tiyatral performansların
yönetmenliğini yapmakla kariyerine adımını atmıştır. Profesyonel kariyerine ise 1960’da İngiliz
televizyon şovlarıyla başlamıştır. Kariyeri boyunca birçok film çekmiş ve
birçok ödül almıştır. Yönetmenliğini yaptığı filmler arasında hepimizin bildiği
Harry Potter da vardır. Ayrıca BAFTA ve Cannes gibi film festivallerinde ödülü
olan başarılı bir yönetmendir.
Yönetmenliğini
Yaptığı Bazı Filmler
1.
1980 The Awakening
2.
1992 Into the West
3.
1997 Donnie Brasco
4.
2003 Mona Lisa Smile
5.
2005 Harry Potter and
the Goblet of Fire
6.
2012 Great
Expectations
7.
2018 The Guernsey
Literary and the Potato Peel Pie Society
Filmin Geçtiği
Yıllara Bakış
Filmde bahsi geçen
yıllar, 1950 Amerika’sını anlatan yıllardır. 1950 Amerika’sına gittiğimizde
karmaşık bir arka plan ve bunun ortaya çıkardığı ülkeyi görebiliriz. 2.Dünya
Savaşı’nın sonlanmasıyla ülkede var olan sosyal, ekonomik ve siyasal yıkım
nedeniyle ülke toparlanma aşamasına girmiştir. Teknolojik, ekonomik ve eğitim
alanlarına verilen önem artmıştır. Bunlara
verilen önemin artmasının nedeni tabii ki ülkeyi yeniden şahlandırma isteğidir.
Bunun yanında sosyal anlamda da bazı değişiklikler olmuştur. Savaşa
giden erkeklerin geride bıraktığı kadınlar evlerinin tüm sorumluluğunu ve
ülkenin ekonomisine verecekleri desteğin sorumluluğunu sırtlanmışlardır fakat
savaşın sonlanmasıyla kadınlar yeniden alanlarına geri dönmüş ve toplumun
onlara dayattığı ev işleri, çocuklarının bakımı gibi işlere geri dönmüşlerdir. Yine
de savaşın etkilerinden kurtulup ülkeyi şahlandırma durumundan dolayı
kadınların da eğitime katılacağı Kadın ve Erkek Okulları açılmıştır. Filmde
bu açılan Kadın okullarından bahsetmektedir. Bahsedilen
Kadın Okulu’nda kadınların aldığı edebiyat, sanat, tarih, matematik derslerinin
yanı sıra kadınların nasıl bir eş olması gerektiğini anlatan dersler de
mevcuttur. Tarihe bakacak olursak bu okulların
gerçekten var olduğunu hatta bu okulda okuyan ünlü isimlerin olduğunu da
söyleyebiliriz. Örnek verecek olursam; Hillary Clinton’ı
söyleyebilirim.
Filmin Künyesi
Filmin Adı: Mona Lisa Smile
Filmin Yönetmeni: Michael Cormac Newell
Filmin Türü: Dram/ Romantik
Filmin Çekildiği Yıl: 2003
Filmin Çekildiği Yer: Amerika
Filmin Süresi: 1 saat 59 dakika
Kurgu
Özeti;
Film
Wellesley Yüksekokulunda henüz görev yapmaya başlayan Katherine Watson’ın okula
gelişiyle başlar. Katherine ilk dersine alışılmadık bir şekilde başlar. Henüz ders
anlatımına başlamadan öğrencileri tanımak ve onları sınamak adına vereceği ders
olan Sanat Tarihi dersi ile ilgili sorular hazırlamıştır. Slayt olarak tahtaya
yansıttığı önemli tabloların isimlerini ressamlarını ve anlattığı şeyleri
sormaktadır fakat şaşırtıcı şekilde öğrenciler her biri hakkında bir fikre
sahiptir. Kızlar Katherine’in tahmin ettiğinden de zekidir. Ne var ki gün
geçtikçe kızlar Katherine’i hayal kırıklığına uğratmaya başlamışlardır. Katherine’i
sevmeyen kızlar onunla uğraşmaya başlamıştır. 30’lu yaşlarında ve bekar olan Katherine onlar için ilginç bir hal almıştır. 1950 yılında Amerika’nın
sosyal yapısını düşünecek olursak sizce de toplum 30 yaşlarında hala bekar olan
bir kadına nasıl bir gözle bakar? Ne yazık ki bu dönemler kadının toplumdaki
yerinin iyi bir eş ve anne olmakla kaldığı yıllardır. Hatta okula giden bu
kızlar bile evlenmeyi düşleyen nasıl iyi bir eş olacağını düşünen kızlardır.
Katherine ise toplumun normlarının dışına çıkmış evliliğe onlar gibi zorunluluk
olarak bakmayan, kadınların kendileri olmaları, toplumda yer edinen, kendi
fikri olan, ayaklarının üstünde duran bireyler olmasının peşinde olan ve
öğrencilerine bunu anlatan biridir. Keza da bu okulda görev yaptığı sürece yani
film süresince bunu kızlara anlatmak istediğini görüyoruz. fakat kızlar onu
yanlış anlar ve söylediklerine karşı çıkarlar. Henüz okulda olmasına rağmen bir
kızın evlendiğini bile görüyoruz, evlendiği için okul ona özel izin verir hatta insanlar onu takdir eder ve fakat Katherine iyi düşünmesini ister. Kız
bunu umursamayıp evlense de evliliğinde mutlu olmadığını ve sadece bir eş
olarak kendini gördüğünü fark eder ve bu durum çok rahatsız edicidir. Katherine
diğer bir öğrencisinin üniversiteye gitmek istediğini ve ondaki potansiyelin
farkında olduğunda onun için başvuru yapmak ister fakat kızın da bunu istemesi
gerekiyordur. Katherin, bu kızlarla geçirdiği 1 yıl boyunca onlara
okumaları, kendilerini ifade etmelerini, ayaklarının üstünde durmayı anlatır,
onlara değerli olduklarını, çaba sarf etmeleri gerektiğini anlatır fakat bunu
başaramadığını düşünecektir ki kızlar mezuniyetlerinde ona bir öğretmenin
emeklerinin karşılığını aldığını hissettiren o değerli anı yaşatır. Adına
üniversiteye başvuru yapmak istediği öğrencisi üniversiteden kabul almıştır ve
henüz okulu varken evlenen öğrencisi bundan vazgeçip kendi adına bir şeyler
yapmak üzere üniversiteye gitmeye karar vermiştir. Tahmin edebiliyoruz ki bu
Katherine için gurur dolu bir andır. Katherine
buradaki görevini bitirir ve başka bir okula başka öğrencilere ilham olmak için
değiştirilecek ve hayatlarına dokunacak yeni kadınlara doğru yola çıkmıştır.
Öğrencilerinden birinin ‘Seni asla unutmayacağız’ sözü ile onlara veda eder ve
yeni öğrencilerine doğru yol alır.
Filmin Teması ve
Sembolleri;
Filmin teması açık
bir şekilde feminizmdir. Filmin ana karakteri üzerinden bolca feminist ögeleri
görebiliriz, feminist bir karakter üzerinden değerler verilmiştir ve toplumun
değiştirilmesi gereken normlarına en iyi göğüs gerebilecek karakter
yaratılmıştır. Ana karakterimiz güçlü bir kadın karakter olarak öğrencilerine
onların da ne kadar güçlü ve değerli olduklarını ve bunu keşfetmeleri
gerektiğini söyler.
Sembollere gelecek
olursak filmin isminin kendisi bir semboldür. Mona Lisa gülüşü bildiğimiz gibi
farklı bakış açılarından bakıldığında gülen veya ağlayan kadın resmi görmemizi
sağlar aslında bu dönemin kadınlarına yapılan bir atıftır, mutlu görünmelerine
rağmen mutsuz olduklarını sembolize eder. Diğer bir sembol ise okuldur, bu okul
dönemin toplumunun yapısının sembolüdür. Öğretmenlerinden öğrencilerine herkes
toplumun dayattığı düşüncelere sahiptir ve Katherine onlar için karmaşaya neden
olmuştur ve toplumun kabul etmediği bir insan olarak toplumu sembolize eden bu
okul için de karşı tarafta olmuştur.
Filmin
Değerlendirilmesi;
Öncelikle filmin geçtiği yıllar ve o yılların atmosferi, toplumu, insanları, okul ortamı ve sosyal rolleri yansıtması açısından çok başarılı olduğunu söylemek istiyorum. Ayrıca film, vermek istediği mesajı çok başarılı ama bir o kadar da sert bir dille vermiş diyebilirim. Hala değişmeyen bazı normlar üzerine durulmuş ve bunların değişebileceğini göstermiş bizlere. Günümüz toplumunu ve insanların düşüncelerini değiştirmek adına bile 1950 yılından bize bir mesaj niteliğindedir. Yıllar geçse de değişmeyen fakat değişmesi için birçok insanın çabaladığı bu konu öncelikle biz kadınları oldukça etkiliyor. Ben de tıpkı filmdeki ana karakter olan öğretmen Katherine gibi kadınların sosyal hayattaki yerinin yalnızca eş ve anne olmak olmadığını; çalışmak, çabalamak, kendini ifade etmek, dilediğince yaşamak, ayaklarının üstünde duran, kendi değerinin farkında olan kadınlar olarak görmek istediğimi belirtmek isterim. Bu film biz öğretmenlere, güçlü kadın öğrenciler yetiştirmek adına bir ders olmalı, kendini gerçekleştirmek için çaba sarf eden fakat ailesinin veya toplumun engeline takılıp özgür olamayan kız öğrencilerimizin arkasında olması gerektiğini tüm meslektaşlarıma anlatmak isterim, Katherine gibi onlarının elinde tutup destek olmanın dersini vermeli bu film her birimize. Toplum bize filmde Katherine’in yaşadığı gibi güçlü kadınları yanlış anlatsa ve engel olsa da güçlü kadınlar toplum içinde var olmaya devam ediyor ve devam da edecek. Toplum bunu kabul edene kadar da bundan hiçbirimiz vazgeçmemeliyiz.
Filmi gözlerim dolu dolu izledim. Bittiğinde ise çok etkilenmiştim resmen gururlanmıştım. Çok güzel yazmışsın
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum, bu gurur ayakları üzerinde duran her kadına ait.
Sil