Ömer Seyfettin ''Kaşağı'' Kitap Özeti ve Yorumu
Kitap Özeti
Anlatıcı,
Dadaruh'tan her zaman atları tımar etmek istediğini söyler fakat Dadaruh
boyunun at kadar olduğunda ancak yapabileceğini söyler.
Hasan'la Dadaruh
dere kenarına indiği bir gün, anlatıcının içinde tımar etme hırsı doğar. Ahırın
köşesindeki Dadaruh'un penceresiz küçük odasını arar fakat tımarı bulamaz. Daha
sonra yatağın altına bakar, burada annesinin İstanbul'dan gönderdiği pırıl
pırıl bir fakfon kaşağı bulur. Kaşağıyı alır ve atın yanına gider fakat karnına
sürtmek istediğinde at rahat durmaz. Kaşağının dişleri çok sivri olduğu için
atın huysuzlandığını düşünür ve köreltmek için duvara sürter. Atlar yine
huysuzlanınca sinirlenir ve Dadaruh'un kullanmaya kıyamadığı kaşağıyı parçalar.
Parçaladığı kaşağıyı da yalağa atar.
Anlatıcı ve
Hasan'ın babası bir süre sonra yalağın içine atılmış kaşağıyı fark eder.
Anlatıcı ise yaptığını itiraf etmek yerine kardeşi Hasan'ın yaptığını söyler.
Babası Hasan'a ahıra girmeyi yasaklar.
Ertesi yıl Hasan
"kuşpalazı" denen bir hastalığa yakalanır. Dadaruh çok üzgündür, evin
hizmetçisi Perviz ise hüngür hüngür ağlar. Bir gece anlatıcı rüyasında Hasan'ı
görür. "İftiracı! İftiracı!" diyerek ağlıyordur. Kardeşi
hastalandığından beri birlikte uyuduğu Perviz'i uyandırır, ağlayarak kaşağıyı
kendisinin kırdığını itiraf eder. Babasına şimdi söylemek istediğini söylese de
Perviz "Yarın söylersin." der ve itirafını erteler. O gece gözüne
uyku girmez, sabahın erken saatlerinde Perviz'i uyandırır. Fakat Hasan o gece,
abisi henüz bağışlanmayı isteyemeden ölür.
Kitap Yorumu
Kaşağı, kısaca kardeşine
iftira atan abinin kardeşinin ölümünden sonra pişmanlığını konu alıyor. Yazarın
akıcı ve sade dili okuyucunun sıkılmasına müsaade etmiyor. Fakat kitabın çocuk
kitabı kategorisinde değerlendirilmesinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Ağır bir
dili olmasa da öykünün konusu çocuklara uygun değil. Öykünün sonundaki ölümün,
ölümün ardından gelen vicdan azabı duygusunun ilkokul öğrencilerinin okuması
gereken duygular olduğunu düşünmüyorum. Kaşağı dışındaki dört öykünün konusu da
daha yetişkin sayılabilecek içerikte. Ayrıca kitapta hiç görsellere yer
verilmemesinden dolayı ilkokul çocukların okumasının daha doğru olduğunu
düşünüyorum.
Öykülerin ana
fikirleri çocukların kişilik gelişimine yardımcı olacak nitelikler taşıyor. Kısa
öykülerden oluştuğu için de sıkılmaya fırsatlarının kalmayacağını düşünüyorum. Bu
yüzden Ömer Seyfettin’in Kaşağı adlı öykü kitabını 10+ yaşındaki çocukların
okumasını öneriyorum.
Ömer Seyfettin'in kitaplarını çocukluğumda okurdum, incelemenizden sonra tekrar okumam gerektiğini düşünüyorum :)
YanıtlaSil