Sınıf (Entre Les Murs) Filmi İncelemesi

   Tür: Dram/Komedi-drama

   Yönetmen: Laurent Cantet

   Ödüller: Altın Palmiye, Cesar En İyi Uyarlama Senaryo Ödülü...

   Süre: 2 saat 11 dakika

   Yapımı: 2008/ Fransa

   IMDb: 7.5

   Oyuncular: François Bégaudeau, Esmeralda Ouertani, Burak Özyılmaz, Franck Keita (Souleymane), Carl Nanor...

Kısa Bir İnceleme ve Yorum *spoiler

   Orijinal adı "Entre Les Murs" olan bu film, otoriteye karşı çıkan öğrencilerin yer aldığı gürültülü bir sınıf ortamında geçmektedir. Her milletten öğrencinin bulunduğu sınıfın Fransızca öğretmeni François Marin, fikrimce hatalar yapan, gürültülü sınıf ortamını yumuşatmak için öğrencilerle tartışmalara girerek sınıf yönetimini sağlamaya çalışan bir öğretmendir.

  Başroldeki öğretmenin öğrencilerle girdiği tartışmalarda onlara karşı takındığı üslupta yer yer problemler olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar idealist bir öğretmen rolünde olsa da bir öğrencisine “sokak kadını” yakıştırmasını yaparak hem öğrencilerin hem de izleyicilerin tasdik etmediği bir tavır sergilemiş oldu fikrindeyim.

   Filmde önemli bir karakter olan Süleyman’ın, François Marin öğretmenin koyduğu kurallara karşı gelmesi ve otoriteyi görmezden gelmesi sonucu bir arkadaşının kazayla kaşı yarılır. Öfke problemi yaşayan Süleyman sınıfı terk eder. Ardından müdürün odasına gönderilerek hakkında disiplin soruşturması açılır ve Süleyman okuldan atılır. Belki Süleyman başka bir okula gönderildiğinde sınıf sakinleşmiş, sınıf içi disiplinin sağlanmış olduğu söylenebilir. Ancak Süleyman’ın yoksul ve problemli bir ailenin çocuğu olduğu unutulmamalıdır. Okul ortamında problemler yaratan her öğrencinin aile içerisinde farklı iletişim sıkıntılarının olduğu söylenebilir. Verilen ceza sonucu Süleyman’ın gönderildiği okulda buna benzer problemlerin devam edeceği yadsınamaz.

   Filmin sonunda karneler verilirken François Marin öğretmen herkese, o sene ne öğrendiklerini sormuştur. Bütün öğrenciler az çok öğrendikleri birkaç bilgiyi saymışlardır. En son bir öğrenci hiçbir şey anlayamadığını, öğrenemediğini söylemiştir. Bunun sebebi aslında birçok şey olabilir. Fakat fikrimce, filmdeki bu sahne eğitim sistemlerine büyük bir eleştiri içeriyor. Öğrenciler sınavlar için ders dinliyor, ezber yapıyorlar. Asıl amaç “öğrenmek” olmadığında öğrenciler sınava girdikten sonra anlık ezberledikleri bilgileri siliveriyorlar. Sene sonunda neler öğrendiklerini düşünen öğrenciler kendilerine pek de bir cevap veremiyorlar. Biz eğitimcilerin burada tek bir suçlu kişi aramasından ziyade, direkt eğitim sistemindeki problemleri gözlemleyip, düşünüp kendimizce konuyu içselleştirmemiz gerekli olduğunu düşünüyorum.

   İzlemek isteyen herkese keyifli seyirler dilerim. Sevgilerle.

İncelemenin Sahibi: Ayda Yücel

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Uzun Hikaye-Mustafa Kutlu" Kitap İncelemesi

Lev Tolstoy'dan Hikâyeler

Serhan Kansu "Sırtımdaki Okyanus" Kitap İncelemesi